Topuk Yaylasından...

Bu hafta sonu Fenerbahçe Kulübü Tesisleri Genel Müdürü Bora Kaya  bey’in daveti üzerine  Kulübün Bolu Topuk Yaylası Tesislerine konuk oldum.  

Geçen yıl sektörde yerini almış yepyeni bir tesis…

Burası konum ve yapı itibariyle ortasındaki gölet ve çevresindeki ormanla ilk bakışta Bolu’daki Abant Gölü’nü andırıyor. 1300 metre yükseklikte bulunan Topuk Yaylası aslında çok bakir yer olması nedeniyle Abant’tan çok farklı  bir  konumda.

150 dönümden büyük bir arazi üzerinde 8 bin 091 metrekarelik inşaat alanı ile tamamı doğal ahşap malzemeden yapılan tesisin kullanım alanı, üzeri açık spor alanları ve bunlara bağlı ek tesislerle birlikte 8 bin 605 metrekareyi buluyor.

Göl ve orman manzaralı 40’ı dubleks toplam 85 odası var. 13 aylık bir çalışmanın ardından hizmet vermeye başlayan tesis Düzce’nin Kaynaşlı ilçesi sınırlarında.

Tesiste 1 adet 68 X 105 metre ebatlarında çim futbol sahası, 1 adet 40 X 60 metre ebatlarında iki çim antrenman sahası bulunuyor.

Ayrıca otopark, 210 metrekarelik bir fitness merkezi, göle bakan 330 metrekarelik bir restoran, 160 metrekarelik çok amaçlı salon, Türk hamamı, buhar odası, sauna ve masaj odaları ile birlikte, yürüme ve koşu parkurları gibi bölümler de yer alıyor.

Öğlen yemeğimizde tesisin Genel Müdürü Bora  bey  ile bir yandan yemeğimizi yedik bir yandan da güzel sohbetimize başladık. İlk önce sadece Fenerbahçe Kulüp üyelerinin geldiğini düşünmüştüm. 

Bora bey Topuk Yaylası’nda tatile gelmek isteyenler için ‘takım farkı gözetmeksizin kapılarımız herkese açık İlla Fenerli olmaları gerekmiyor herkesi bekliyoruz” diyerek başlıyor anlatmaya;

Daha önce Abant’taki otellerde de yöneticilik yaptım. Topuk Yaylası Abant’a göre daha bakir ve daha sessiz sakin. Ayrıca daha da açık durumda bulunuyor. Göl kenarında yürüyüşler ve çeşitli aktiviteler yapmaya çok elverişli bir konumda. Burası Fenerbahçe kulübüne ait  zor şartlarda 13 ayda bitirilmiş bir tesis. Alt katlar da zemin katı beton,  diğer 2 katı tamamen ahşap dan imal  edildi. Çevreye uyumlu bir ortamda spor amaçlı bir tesis olmakla birlikte 5* standartlarında bir otel olarak düşünebilirsiniz.

Bünyemizde kendi işlettiğimiz güzel bir spa mız var kapalı ısıtmalı yüzme havuzumuz, 2 saunamız  biri nemli biri kuru, ayrıca Türk hamamımız var.  En üst katta manzaralı bir Alacarte restauranımız var .   UEFA  kapsamında  2 futbol sahamız ve  tüm malzemesi yurt dışından gelen basketbol ve voleybol  için hazırlanan 2 kapalı spor salonumuz  var. Halen inşaatı devam ediyor. Tesisimize gelen misafirlerimizin yüzde yüz biri memnun olarak  ayrılıyor. Türkiye  dünya da sayılı turizm ülkeler arasında artık. Çok yakın zamanlarda ilk 5 e de gireceğimize inanıyorum” diyor.

Bora Kaya Çeşme doğumlu.  Turizmin ilk yıllarından geliyor. Mesleğe gönül vermiş  bir sektör insanı. “Küçük yaşlardan beri bu işi yapıyorum.  Çeşme de turizmin lokomotifi Turban otellerinde yetiştim. Turban otelleri kapanınca   özel sektöre geçmek  durumunda kaldım.  Bodrum ve Antalya otellerinde da çalıştım.  

Bodrum da Club Armonia da Antalya da Kaya otellerinin hepsinin  Müdürlüğünü yaptım ondan sonra 1997 ler de dağ otelciliğine geçtim . Kartalkaya’da  Doğrukkaya oteli,  Uludağ’da Ağaoğlu,  Erzurum’da Polat Renaisans  ve son olarak  Büyük Abant oteli oldu. Fenerbahçe ile orada bir tanışıklığımız  oldu.  Dağ otellerini seviyorum. Önümüzdeki zamanlarda Turizm bakanlığından 5 * alacağız  inşallah daha sonra güzel bir açılış gerçekleştireceğiz” dedi.

Bora  bey ile sohbetimizi yaparken dikkatimi hemen personel  çekti. “Personel nereden Bora bey  Çeşme mi?  Antalya mı? diye sordum, gülüştük… Personel tamamen Bolu  çevresinden alınmış. Hepsi eğitime tabi tutulmuş

Hepsi o kadar  güler yüzlü o kadar  profesyoneller ki !!! şaşırdım. Çünkü  hizmet  sektöründe ilk göze çarpan personeldir. Hepsi işlerini son derece severek yapıyorlar. Kendi aralarında da inanılmaz bir bağlılık var.

Aynı  yöre insanı  olmaları birbirlerine bağlılığı daha  da artırmış. Onlarla da  ayrı ayrı sohbet ettik. Hepsinin ortak olarak söylediği en güzel şey Genel Müdürleri Bora  bey’in oldukça mütevazi olması, onlara  bir Genel Müdürden daha  çok  arkadaş gibi yaklaşması dolayısıyla da işlerine bu kadar  bağlanmalarının ve işlerini  çok sevmelerinin asıl nedeninin bu olduğunu  anlatmaları oldu.

Halkla  İlişkiler Müdürü Ayten Yıldırım hanım Bora  bey’in benimle tanıştırdığı ilk kişi oldu. Kendisinin Ankara ya  dönmesi gerektiğinden benimle 2 gün boyunca  Ayten hanımın ilgileneceğini söyledi.  Hep söylerim işi sevmek  başarının yolu diye. Benim de otel tecrübem olduğu için Ayten hanımı  anlamam zor olmadı. Otel hafta  sonu  olması nedeniyle nasıl yoğun… ve o yoğunlukta defalarca yanıma gelip yardımcı olmaya çalışırken bir yandan da sizinle yeterince ilgilenemedim demesi  beni biraz utandırdı.

Her şekilde herkesi memnun etmek  çok zor.  Fakat o kadar  ilgi var  ki  restaurant  müdüründen teknik müdürüne kadar  herkes, tüm misafirlerle yakından ilgileniyor. Ayten hanım bu arada benimde mesleğime olan ilgimden olsa gerek bana,  gelen misafirlerle  tanışmak ister misiniz ? diye  soruyor. Hemen atlıyorum tabi ki!! 

Akşam derby  maçının olmasıyla  birlikte  Düzce, Bolu ve Karabük Üniversite  öğrencileri formalarını  giymiş  bahçede yerlerini almışlar  bile. Hepsi ile sohbet ettik resimler çekildik. Bu arada  loby de otururken bir grup misafirler otelden ayrılıyor. Hepsinin yüzleri gülüyor. Ayten hanıma soruyorum kimdir misafirlerimiz nereden diye… Tatil.com’un ailesi akrabaları ve Sepa Firmasının Genel Müdür Yardımcısı Emre Aydın bey  ve ailesi. Onlar kapıdan çıkarken ben de yanlarına gittim hem tanışma imkanım oldu hem de onların memnuniyetini resimlemiş oldum.

Loby’e döndüğümde artık Ayten hanımla  sohbetimizi o kadar  ilerlettik ki gözlerimizle konuşuyoruz. Bu arada  yeni misafirlerimiz  otele  giriş yapıyorlar. CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan bey  ve ailesi, Köroğlu TV’nin Müdürü Rasim Özdemir bey ve Avukat  arkadaşları eşi ile birlikte günübirlik ziyarete  gelmişler. Bir süre sonra  onlarla da tanışıp sohbet etme imkanına sahip oldum.

Genel Müdürümüz  Bora bey’in yokluğunu  hiç belli etmiyorlar  bu arada.

Bir süre sonra laptopumu  alıp restauranta geçtim. Hiç şaşırmadım tüm personel aynı  güler yüz ve tebessümle yanımdalar.  F& B Müdürü Süleyman Çalışkan bey  benim için tatlılar hazırlamış hemen tarifleri aldım tabiî ki. Süleyman bey  Bolu doğumlu. Mesleğine 1988 yılında Alanya’da Tursaş otelinde aşçı yamağı olarak başlamış. Turizmin öncü otellerinin mutfak departmanlarında her bölümde görevler üstlenerek çalışmış. Yurt içi  ve Yurt dışı eğitim, seminer ve yarışmalara katılıp dereceler almış. Önceliği işi, vazgeçilmezi ise misafir memnuniyeti…

Tesis de akşam olduğunda da ayrı bir keyif yaşıyorsunuz…
Hafta sonu  teras da ki canlı müzik, fasıl sizi alıp götürüyor. Bir de grubunuz varsa değmeyin o güzelliğe… Bütün gün  temiz  dağ havasının güzelliği biraz etkilemişe  olacak ki !! dayanamayıp odama çekilmek  durumunda kaldım.

Pazar  sabahı erkenden uyandım. Nasıl güzel bir hava… göldeki kurbağaların sesleri, çamları içersinde doğayla  bütünleşmek muhteşem bir duygu. Sessiz sakin ve huzur dolu bir Pazar  sabahına merhaba diyoruz. Kızımla güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra soluğu  kapalı yüzme havuzunda aldık. Çoktandır bu kadar  huzurla dinlendiğimi hatırlamıyorum. 

Öğlen yemeğinden sonra iskeleye doğru  yürüyüş yaptık.  O sırada  tesisin teknik müdürü Aydın bey beni  eski Kaynaşlı Belediye Başkanı Eftal Altundal bey ile tanıştırdı. Eftal bey şimdi Fenerbahçe Kulübü Topuk Yaylası tesislerinin Satın Alma müdürü olarak  görev yapıyor. 

Eftal bey’e hemen buralar  nasıl doğdu? diye  sordum. Altundal; “Burayı Aziz başkanımız  meydana getirdi ona şükran borcumuz var her zaman.  Aziz başkanımız buraya tarihi tam hatırlamıyorum ama 2007  olabilir 2008 de olabilir  Ali Koç ile  bir helikopter gezisinde  beraber  geliyorlar ve  inip   bakıyorlar göl kıyısı doğa harikası bir yer.  Köylülerimizin bir kısmı önceleri  karşı çıkıyorlar. Çünkü buralar o sıra mera alanı ve etkinlikler, festivaller hep bu  boş alanda  gerçekleştiriliyor. Rüzgar dan yıkılan ağaçların dışında  hiç bir ağaç kesilmiyor. Göleti köylüler yangın söndürme alanı olarak kullanıyorlardı. Aziz başkanımızın sayesinde bugün ortaya  çok güzel bir tesis çıktı. Ayrıca yöre de bulunan köylülerimizin ürünlerini satmaları için  bir çok dükkan alanı yapıldı.  Şimdi herkes bu durumdan oldukça memnun. Hatta  öyle ki köylülerimiz başkanımızın durumunda dolayı  festivallerini yapmadılar. Bu sene inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.

Fenerbahçe Kulübü  Topuk  yaylası Tesisleri gelenlerinin hiç ayrılmak istemediği bir mekan haline çoktan gelmiş.  Göletin etrafına yapılan yollar, barbeküler, yürüyüş  alanları gelen misafirlerin hiç sıkılmadan vakit geçirebilmesi adına  düzenlenmiş. Tesisin  iskeleye  bakan kısmına şimdi  küçük bir şelale yapılıyor. Etrafında dışarıdan gelen misafirlerin,  otel  misafirini rahatsız etmeden  barbekülerde kendin pişir kendin ye tarzında imkana sahip olabilmeleri için yer imkanları  sağlanmış. Tabi otel müşterileri için de bu imkandan faydalanabilecekler.

Kulüp tesisinden çok  5* bir otel imkanına sahip olan Fenerbahçe tesislerine uğramadan bir tatil yapmayın. En azından bir hafta  sonu  kaçamağı bile olsa mutlaka  görülmesi gereken bir yer. Özellikle  kongre  toplantı odaları hem tatil  hem iş anlayışına fazlasıyla  cevap verebilecek bir yapıya sahip.

Çok kısa bir süre sonra yer bulmakta  zorlanılacak  bir tesis haline geleceği kesin.
İki gün boyunca  bir hafta  tatil yapmışçasına güzel geçen bir hafta  sonu  dinlenmesi yaptık.

Konuk defterine yazılan yazılar  beni ayrıca çok duygulandırdı. Ben de bir kaç satır Başkanımız  için yazı yazabildim.

Tesisden ayrılırken Ayten hanım koşarak yanıma geldi ve “Derya hanım gazeteci olmanızdan ziyade biz bir  dost arkadaş kazandık bütün arkadaşlar aynı şeyi konuştuk, her zaman bizlerden birisiniz. Sizi çok sevdik”  diyerek sarılması  beni nasıl mutlu etti bilemezsiniz.

Geçirdiğimiz güzel bir hafta  sonu için;

Öncelikle Fenerbahçe  Kulübü Topuk Yaylası Tesislerinin Genel Müdürü Bora  Kaya bey’e, Halkla İlişkiler Müdürü Ayten Yıldırım Hanım’a, Eski Kaynaşlı Belediye  Başkanımız  Eftal Altundal’a, Gündüz Servis Şefi Nuri Demir bey’e, F& B Müdürü Süleyman Çalışkan bey’e, Teknik Müdür Aydın Perçin bey’e,  Gece Servis Şefi Ali Akay bey’e, Fenerium Satış yetkilisi  Emir Cihan Demir bey’e  beni ve kızımı bu kadar güzel  ağırladıkları ve gösterdikleri güler yüzlü ilgilerinden dolayı sonsuz  teşekkürler ediyorum.

Son olarak  söyleyebileceğim,

Başkanım bu güzel tesis de bu kadar  değerli ekibiniz de bir tek sizin eksikliğiniz  hissediliyor.

En kısa zaman da  birlikte  olmanız  dileğiyle…

Sevgiyle kalın...

Derya DUYSAK

 

Kategoriler
    Güncel Yazılar